Türkiye’de yabancı sermayeli şirketlerin vergisel açıdan durumu, Türk şirketleriyle esasen aynı kurallara tabidir. Yani, yabancı ortaklı bir şirket kurulduğunda, vergisel yükümlülükleri Türk ortaklı bir şirketten farklı değildir. Ancak, bazı özel düzenlemeler ve yatırım teşvikleri nedeniyle dolaylı vergi avantajları söz konusu olabilir. Bunları ana başlıklarla açıklayayım:

1. Genel Vergi Rejimi

• Kurumlar Vergisi Oranı: 2025 itibarıyla Türkiye’de kurumlar vergisi oranı %25’tir. Yabancı ortaklı şirketler de Türk ortaklı şirketler gibi bu orana tabidir.
• KDV, ÖTV, Damga Vergisi: Mal ve hizmet teslimlerinde genel hükümler geçerlidir, yabancı sermayeli şirketlere özel bir muafiyet yoktur.
• Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşmaları (ÇVÖA): Türkiye’nin 80’den fazla ülkeyle imzaladığı anlaşmalar sayesinde, yabancı ortakların elde ettikleri kâr payı, faiz veya royalty gelirlerinde çifte vergilendirme engellenmekte, stopaj oranları anlaşmaya göre düşebilmektedir. Bu, yabancı ortaklar açısından önemli bir avantajdır.

2. Yatırım Teşvikleri ve Özel Avantajlar

Yabancı sermayeli şirketler de yerli şirketler gibi yatırım teşviklerinden yararlanabilir:

• Vergi İndirimi / Kurumlar Vergisi İndirimi: Teşvik belgesi kapsamındaki yatırımlarda kurumlar vergisi oranı düşürülebilir.
• KDV İstisnası: Yatırım teşvik belgesi kapsamında alınan makine-teçhizatlarda KDV istisnası sağlanır.
• Gümrük Vergisi Muafiyeti: İthal edilen yatırım mallarında gümrük vergisi alınmaz.
• Sigorta Primi İşveren Hissesi Desteği: İşçi maliyetlerini düşüren avantaj.
• Bölgesel Teşvikler: Doğu ve Güneydoğu Anadolu gibi bölgelerde yatırım yapan yabancı sermayeli şirketler için ek vergi indirimleri ve daha uzun süreli sigorta primi destekleri sağlanır.

3. Serbest Bölgeler Avantajı

Yabancı sermayeli şirketler için en cazip noktalardan biri serbest bölgelerdir:

• Serbest bölgelerde faaliyet gösteren şirketlerin elde ettikleri kazançlar kurumlar vergisinden muaftır.
• Üretim yapan firmaların işçi ücretleri gelir vergisinden istisnadır.
• Gümrük vergisi, KDV gibi yükümlülüklerden muafiyet söz konusudur.

4. Uluslararası Holding ve Merkezlerin Avantajı

• Türkiye’de bölgesel yönetim merkezi veya lojistik merkez kuran yabancı şirketlere, bazı durumlarda vergi ve teşvik avantajları sağlanır.
• “Teknoloji geliştirme bölgeleri” ve “Ar-Ge merkezleri”nde yabancı sermayeli şirketler de yerli şirketler gibi kurumlar vergisi, gelir vergisi stopajı ve KDV avantajlarından yararlanır.

Özetle:
Yabancı sermayeli şirketler için Türkiye’de doğrudan bir “özel vergi oranı indirimi” yoktur. Ancak;

• Çifte vergilendirme anlaşmaları,
• yatırım teşvikleri,
• serbest bölgeler
  ve Ar-Ge/teknopark uygulamaları sayesinde dolaylı ciddi vergi avantajları sağlanabilir.